Su İsrafı Hakkında Bilgi
Yüce Rabbimiz, hava, su, toprak gibi en hayâtî ihtiyaçlarımızı, hepimize ve bütün canlılara, kıyamete kadar bol bol yetecek şekilde ve oranda, inzâl ve tefrîş etmiştir… Paylaşımında ve kullanımında da bir takım kanunlar, kurallar ve prensipler vâzederek, paylaşım ve kullanımdaki tasarrufu cüz-î irademize bırakmış. Bu kural ve prensipleri her dönemde, yazılı, sözlü (Peyg. ile) ve uygulamalı olarak, insanlık âlemine bildirmiş. Bu prensiplerin neticesine de, biri acı, diğeri tatlı olmak üzere, iki farklı meyve takmış. 1. İktisat edilir ise, yani bu prensipler uygulanır ise neticesi BEREKET ve bolluk.2. İSRAF edilir ise, bu prensipler ve kanunlar doğrultusunda tasarruflu kullanılmaz ise, neticesi kıtlık, susuzluk ve felâket olacağı açık-seçik bildirilmiştir. Bu prensipleri öğrenememenin, bilememenin, hafife almanın ve ihmal etmenin hiçbir mazereti olmadığı gibi, kuralların aksine davranmanın neticesi ve cezası da felâkettir… Aynen diğer tabiat kanunları gibi: Yani, yüzme öğrenmeden baraja atlamanın, paraşüt açmadan (100 m.) yüksekten atlamanın ve zehir içmenin neticeleri felâket olduğu gibi… · Bu prensip, emir, kural ve kanunların neticeleri, tabiat kanunlarındaki gibi çok âcil olmayabilir ancak, er veya geç acı bir âkıbet kaçınılmazdır… Özellikle SU ve diğer nimetler üzerindeki bu kanunların başında İSRAF, İKTİSAT ve ZEKÂT prensipleri gelmektedir. Şöyle ki:Sûre 25., Âyet 49.: Rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen O'dur. Biz, ölü toprağa can vermek, yarattığımız nice hayvanlara ve nice insanlara su vermek için gökten tertemiz yağmur indirdik.Sûre 6., Âyet 141.: Çardaklı ve çardaksız (üzüm) bahçeleri, ürünleri çeşit çeşit hurmaları, ekinleri, birbirine benzer ve benzemez biçimde zeytin ve narları yaratan O'dur. Her biri meyve verdiği zaman meyvesinden yeyin. Devşirilip toplandığı gün de hakkını (zekât ve sadakasını) verin, fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez.Sûre 14., Âyet 7.: Hatırlayın ki Rabbiniz size: Eğer şükrederseniz, elbette size (nimetimi) artıracağım ve eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir! diye bildirmişti… Hepimizin bildiği gibi, bu ilâhi kanunların açıklamasını ve uygulamasını Hz. Muhammed s.a.v.’den öğrenmek, en ciddi ve en önemli görevlerimizdendir. Biz bugün sadece, su kullanımı konusunda, tek bir Hadîs-i Şerif üzerinde duracağız:· -“Irmak kenarında bile abdest alsanız, iktisat ediniz, israf etmeyiniz...” Bunun anlamı; “..suyunuz ne kadar bol olsa da, “İKTİSAT” prensibiniz olsun” dur.Hz. Peygamberin, sahabelerinin ve örnek din büyüklerinin her birinin, bu prensibi titizlikle uyguladığı, kat’î rivayetlerle sabittir. Her biri abdest alırken, en fazla yarım kırba (matara veya ibrik) su kullanmışlar. (Yani, 700-800 cc.) Bendeniz; Prof. Dr. İbrahim Canan hocamı ve diğer örnek insanları, abdest alırken hayretle seyrediyordum. “Niçin kendilerine bu kadar eziyet ediyorlar” diyordum. Çünkü onlar; musluktan akan suyu, kurşun kalem kalınlığında ince ayarlayarak, her harekette de musluğu kapatıyorlar... Yani; ellerini, yüzünü, kollarını, kulaklarını v.s. uzuvlarını yıkarken, suyu asla boşa akıtmıyorlar. (1 litreden daha az su ile abdest alıyorlar.)· Sebebini sorduğumda ise, tek cümle ile “..İKTİSAT Allah’ın c.c. emridir, İSRAF ise HARAMDIR” diye ifade ediyorlar… Peki, ya bizler suyu nasıl kullanıyoruz?1. Maalesef bu kuralın, cami şadırvanlarında bile, çoğunlukla ihlâl edildiğini esefle görmekteyiz. Genelde, musluğu sonuna kadar açtığımız gibi, aralarda da hiç kapatmıyoruz. Suyun aynı hızla, boşa akıp gitmesinden hiç rahatsız olmuyoruz…Bu konuda, üşenmeden denemeler ve ölçümler yaptık. Bu şekilde abdest alındığında, en az 20 litre su harcandığını tespit ettik. (Yani; yukarıdaki emirlere 20 kat isyân ve israf var.) 2. Askerlikte, iş hayatında, yatılı okulda, hattâ hac’da bile diş fırçalayan ve sakal tıraşı olan arkadaşlarımı çok ikaz etmişimdir. Çünkü:Jileti temizleyebilmesi için musluk çok tazyikli açılıyor, arada da hiç kapatılmıyor. 4-5 dakikalık tıraş süresince jilet, suya sadece 8-10 defa 2-3 saniye tutuluyor. Yani bir tıraşı 50-60 litre su ile oluyorlar. Üstelik sıcak su için, kombi de durmadan çalıştırılıyor. (!)Oysa normalde; bir ‘tıraş tası’ su=100 cc., + Yüz yıkama suyu=400 cc. ..yani toplamı yarım litre su yerine, 50-60 litre su israf ediliyor. (Yani; yukarıdaki emirlere 90 kat isyân var.) Banyoda, bulaşıkta, oto yıkamada v.s. yerlerde, israf ettiğimiz suları bir düşünelim. Suyu öyle sorumsuzca akıtan kimse, başkalarının susuz kalmasına neden oluyor. (!)· “Nasılsa parasını ben veriyorum, istediğim gibi harcarım” diyemeyiz…Şunu unutmamalıyız ki, yeryüzündeki suyun %97’si denizlerdeki tuzlu sudur. Yaklaşık olarak %1,8’i Kuzey ve Güney Kutuplarında buzullar içinde donmuş olan sudur. Geriye kalan %1,2’lik tatlı su kaynakları ise, insanlar, bitkiler, diğer canlıların ortak haklarıdır.Evet, boşa akıttığımız her su damlasında, su ulaşmayan bölgelerdeki kardeşlerimizin de hakları vardır. Onlar da iski abonesi olduğu halde, sayemizde susuz kalıyorlar. · Bu durumda, ‘israf günahı + hukuk tecavüzü’ olan bu davranışların bedeli, elbette çok ağır olur. Çünkü, israflı harcamanın tabii bedeli susuzluk olduğu gibi, “israf haramı”ndaki isyanın bedeli de ayrıca bereketsizlik, yağmursuzluk, kuraklık, kıtlık, rahmetsizliktir…Bu konuda prensipli hareket etmek için, aşağıdaki maddeleri arz ediyorum:· Tıraş olurken, abdest alırken veya dişlerimizi fırçalarken, aralarda musluğu hiç açık bırakmamalıyız. Musluğun altında ‘photocell’ varmış gibi, elimizi çekince diğer elimizle musluğu kapatmalıyız.• Çamaşır veya bulaşık makinenizi, tam dolu olmadan çalıştırmamalıyız. • Duşlarımızı kısa almalıyız ve duşumuza ‘akış debisi düşük olan duş başlıkları’ takmalıyız. • Musluklarımızda su sızıntılarını önemsemeliyiz. (Saniyede bir damla, bir ayda 2592000 damla eder.) • Armatürlerimizi ve tesisatımızı sızıntılara karşı kontrol ettirmeliyiz. • Bahçemizdeki bitkilerimizi, içerde biriktirdiğimiz atık sularla sulamalıyız. • Tuvalet sifonları en çok su israfı yapılan yerlerden birisidir. Tuvalet sifonlarımızı minimum seviyeye ayarlayalım ve tam gerekmedikçe çekmeyelim. • Kombi’den “sıcak su” gecikmeli gelir. Borudaki suyu boşa akıtarak israf etmeyin. Bir kaba akıtıp, diğer yerlerde veya bahçede kullanalım. • Evlerimizde su tasarrufu sağlayacak, ‘kısık özellikte armatürler’ kullanalım. • Bulaşıklarınızı elle yıkadığımızda, durulamak için direkt çeşmeden akarsu kullanmayalım. Temiz kapta durulayalım. Ya da çok kısık seviyede açalım ve öylece durulayalım. • Meyve ve sebzelerimizi çeşmeden akan su yerine uygun bir kapta yıkamalıyız... · Ayrıca, evden bir günden fazla uzak kalacağınızda, ana vanadan suyunuzu kapatınız. Unutmayalım ki; suyun alternatifi olmadığı için, başka çaremiz de yoktur. Sınırlı kaynaklarımıza sahip çıkalım. Bu konuda; eşimizi, dostumuzu, arkadaşlarımızı, yani birbirimizi mutlaka ikaz etmeliyiz. Hepimiz aynı vatanın fertleriyiz. · Gelen musibet sadece suçluları değil, sessiz kalan toplumu da mahveder... Hepinize sevgiler ve saygılar.
 
 


Bu sayfayı nasıl buldunuz?
Süper
qüzel
Eh İşte
İdare Eder
Başka Yenilik İstiyoruz
Cıkk OLmamış

(Sonucu göster)


 
 
scarfac3.tr.gg
ruzgar14_@hotmail.com
 
 
Bugün 4 ziyaretçi (6 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol